ABD VE AB’NİN KUYRUĞUNA TAKILMAK

ABD VE AB’NİN KUYRUĞUNA TAKILMAK

Türkiye bağımsız bir dış politika oluşturmak düşüncesinde olmadı. Türkiye bugün politikasızlığın cezasını çekmektedir. Hükümetler ABD’nin stratejik ortağı olmayı politika ve marifet saydılar. Bu politikasızlığın açmazlarını Amerikan dostluğuna bağlayıp, yaptıkların dostluğa sığmaz, diye sızlanmak da çıkar yol değildir.  Oysa hükümetler bilmelidir ki; ABD’nin dostu yoktur. ABD’nin kullandığı aygıtlar vardır. PKK; ABD’nin Çekiç Güç’ünün kanatları altında palazlandı. Bundan dolayıdır ki otuz küsur senedir PKK bitmemiştir. Bugün” Topluma kazandırılma Yasası’yla dolaylı aftan yararlandırılanlar, hala, ABD’nin koruyucu kanatları altındadır. Bir kez daha anlıyoruz ki; PKK Atlantik ötesinin koruyucu kanatları altındadır.

Amerika Türkiye’yi kullanarak Barzani ve Talabani’yi kanatları altında beslemiş, bugün Kuzey Irak’ta devlet statüsüyle yer alan Kürt devletinin alt yapısını oluşturmuştur. Bu hazırlık çalışmalarında Barzani ve Talabani’nin Türkiye tarafından da korunması bu bağlamda, Türkiye’nin yeşil pasaportunun verilmesini nasıl açıklayabiliriz? Bu olaylar Kürt devletinin çekirdeğini oluşturduğu açık ve belliyken, bizim Irak’ta bir Kürt devletinin kuruluşuna seyirci kalışımız nasıl yorumlanmalıdır. Bugün Afrin’e yapılan operasyonu Türk halkı olarak desteklemekteyiz. Sonuna kadar arkasındayız da. Fakat burada devlet ile hükümeti birbirine karıştırmamak gerekir. Devletimizin arkasındayız ama yanlış politikalarda ısrar eden hükümeti de ikaz etmek görevimizdir.

Artık bağımsız dış politika izleme zamanı geldiğini düşünüyorum. ABD ve AB’ye bağımlı bir dış politika bizi sıkıntıya soktu ve sokacaktır. Eğer milli ve haysiyetli bir dış politika izleyemezsek, ABD ve AB’nin emrinden dışarı çıkamayan bir Türkiye oluruz ki, bu bizi sıkıntıya sokar. ABD’nin asla dostu ve düşmanı yoktur. Sadece ebedi çıkarı vardır.