ANKA KUŞU SANDIKLARIMIZ

ANKA KUŞU SANDIKLARIMIZ

Halk bir halet-i ruhiye içerisinde adeta hipnoz altında yaşayıp gitmektedir. Dolar arttıkça cebimizdeki para eriyor, Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan; “İstanbul’a ihanet ettik” diyor. Çarşı Pazar pahalılıktan geçilmiyor, kış sebzesi pırasa 4 liraya satılıyor. Kemiksiz et Sırbistan’dan, Mercimek Kanada’dan, saman Bulgaristan’dan geliyor. Pirzola 80 liraya satılıyor. Vergiler arttırılıyor. Hükümet nedense hep dört ayak üzerine düşüyor. Vatandaş bütün bu olumsuzluklara rağmen alkışlıyor. İster istemez aklıma şu geliyor.  Toplumların sosyal ve ekonomik çöküşleri esnasında; iktidarlar yandaş medya eliyle hayal satarlar. Şu an vatandaş sadece ama sadece hayal mi satın alıyor. Aslında satır aralarını okuduğumuzda siyasetçiler zaman zaman gerçekleri de söyledikleri olmuyor değil.

 Hatırlayınız, bakan Mehmet Şimşek yolun sonuna geldiğimizi şu sözleriyle itiraf ettiğini “Ya borçlanacağız, ya vergileri artıracağız!” Hani IMF’ye borç veriyorduk! Parası olan borç verir. Borç verebilecek kadar paramız varsa neden bakan Mehmet Şimşek, borçlanacağız diyor? Şimdiye kadar gerçekleştirilen 70 milyar liralık özelleştirmenin üzerine, kalan kamu mallarının da satılıp üç yılda 32 milyar liralık özelleştirme yapılacağı açıklandı. Şimdiye kadar satılanlar nereye gitti? Yirmi milyon kişi yoksulluk sınırı altında yaşarken, hükümet bir gecede 50 milyar liralık vergi zammı kararı alabiliyor. Geçtiğimiz günlerde hükümet tam da sıcak paraya ihtiyaç duyduğu zamanda bir Orta Vadeli Program açıkladı. Bu programda 2018 için açıklanan ortalama dolar fiyatı olan 3.71.TL şimdiden geçilmedi mi? İktidar muhalefet boşluğundan yararlanarak, ekonomide yaşanan gerçekler tam halka yansıtmamaktadır.2002 yılından bu yana ekonomide 2008 krizinden daha beter günler yaşıyoruz. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar ve AKP’nin bütün sözcüleri kürsüye çıktıklarında bambaşka bir memleketten söz ediyorlar. Ülkenin çoğunluğunun asgari ücretle yaşadığı ve yine emeklilerin çoğunluğunun asgari ücrete yakın maaş aldığı ülkemizde, siyaset erbabı pazardaki enflasyondan bihaber yaşamaktadırlar. Kâğıt üzerinde yazılanla halkın gerçeği birbiriyle örtüşmemektedir. Hükümet, dışarısıyla TBMM’nin lokantasındaki fiyatların aynı olduğunu düşünüyor olsa gerek. Hükümet semt Pazarına çıksa domatesin 3 TL, kahvaltılık küçük domatesin ise 5 TL olduğunu, markete gittiklerinde domatesin 4.45.TL olduğunu göreceklerdir.