İRAN OLAYLARI GERÇEKTEN EKONOMİK Mİ?

İran’da yaşanan olayların ekonominin durgunluğuna, işsizlik oranına, artan enflasyona bağlayarak, toplumsal bir muhalefet olduğuna inanmak büyük yanlış olur. ABD başkanı Trump’ın açıklamış olduğu ulusal güvenlik belgesinde İran’ın isminin çokça geçtiğine tanık oluyoruz. İran’ı açıkça terörist gruplara destek vermekle suçlayan Trump, ABD’yi ve müttefiklerini de tehdit ettiğine vurgu yapıyor. Bu durumda İran’da yaşanan olayların ekonomik olduğunu düşünmek hiçte gerçekçi olmayacaktır. Zaten İran içişleri bakanlığının açıklamasına göre provokatörlük yapmak için gelen 400 Avrupalı vatandaşın yakalandığını açıkladı. ABD burada taşerönlerle bir vekâlet savaşı yürütmek istedi. ABD’ye taşeronluk yapan terör örgütleri PJAK VE İKDP’dir. Bu iki örgüt gösterilerin artından “İran’ı yangın yerine çevirme çağrısı” yaptı. Ayrılıkçı Araplar tarafından kurulan NİZAL HAREKETİ ve CİA bağlantılı Halkın Mücahitleri ile İran istihbaratına göre, Pakistan üzerinden Suudi Arabistan tarafından desteklenen Ensar-Ül Furkan’da olaylara taşeronluk yapan terör örgütleriydi.
Eğer ekonomiye dayalı bir toplumsal muhalefet olacaksa Mısır’da olurdu. Mısır ekonomisi çöküyor. Aldığı hibe ve kredilere rağmen ülke hala belini doğrultamıyor. Bütün ekonomik göstergeler İran’dakinden kat kat daha fazla. Üstelik İran ekonomisi % 6 büyümüş ve dünya da 29. Ekonomiye sahip bir ülke. Aslında burada ABD ve işbirlikçilerinin yapmak istediği “Sunni dünya” ve “Şii dünya” olmak üzere caba göstermesidir.  Bu olaylar İran’da kolay kolay rejim değişikliği yapmaz.  Fakat ABD bu hedefinden asla vaz geçmeyecektir. İslam dünyasında birlik beraberlik olmazsa, batı tarafından daha çok küçük devletlere bölünüp, zenginlikleri sömürülecektir.