KİMİN MİLLİ OLDUĞUNA KİM KARAR VERİYOR?




Kimin milli kimin gayrı olduğuna halk karar verse de; yapılan icraatlara bakıp da rahatlıkla buna karar verebiliriz. AKP ve MHP secim ittifakına; kendileri adına Milli ittifak koyarak, bu oluşumun dışında oluşacak her birliktelik sanki gayri milliymiş gibi algı oluşturuldu. AKP’nin 15 yıldır yaptığı en iyi şeylerden biridir algı oluşturmak.
Gerçekte kim milli?

Devlet Bahçeli mi? Recep Tayyip Erdoğan mı?

Bunu öğrenmenin en iyi yolu yapılan icraatlara ve çıkartılan yasalara bakmak gerekiyor.
Devlet Bahçeli’ni, Ecevit hükümetinde başbakan yardımcısıydı. 34 yıldır ülkemize dayatılan İkiz yasalarda Bahçeli’nin onayı yok mudur? Bu yasa ne kadar milli menfaatlerimize uygundur?

Mersin eski milletvekili Ali Güngör “Benim Kavgam” kitabında şu bilgileri vererek bir döneme ışık tutuyor. Tarih 17 Ağustos 2000. Volkan Vural “azınlıklara kendi kaderini tayin hakkı” veren “İkiz Yasalara 57. koalisyon adına imza atıyor. Haberi alan İçel milletvekili Ali Güngör MHP Genel Merkezi’ne geliyor. Daha sonraları kurulacak AKP hükümetlerinin “Kürt açılımı”nın hukuki dayanağını oluşturan bu imzanın üniter yapıyı parçalayacağını o gün fark eden Ali Güngör, Devlet Bahçeli’ye diyor ki:

Siyasi sorumluluğunu taşıdığınız bu imza Türkiye Cumhuriyetini bölünmeye götürür. O zaman MHP’liler de Ülkücüler de bizi affetmez.”

Devlet Bey kendinden emin bir şekilde hafifçe gülümsüyor: 

“Unuturlar Ali Ağa, unuturlar!..”

Unutuldu mu? Millete anlatılmadığından bu yasa henüz daha net olarak anlaşılamamıştır.

2000'de Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümeti tarafından imzalanan yasalardır. Üç sene sumen altında kaldıktan sonra, 2003 yılında (tam da Irak'ın işgali gerçekleşirken) AKP hükümeti, "Ulus Devlet"in intiharı olan bu yasayı onaylamıştır. Bu sözleşmelerin içeriğinden Türk milletinin hiç haberi olmamıştır. Bu sözleşmeye göre, bu ülke içinde kendini halk olarak tanımlayanlar, kendi kaderlerini tayin hakkına sahipti. Yani Uluslararası Camia düğmeye bastığı an, kendine "Halk" diyenler sivil itaatsizlik ve çatışma sürecini başlatabilir ve haklı çıkardı. İşte bu nedenle BDP eş başkanı Demiştaş "isteklerimiz kabul görmezse ortalığı tahrir meydanına çeviririz" diyor ve kimse ağzını açamıyordu...
Eğer milli olmak, ülke menfaatlerini gerektiriyorsa burada bir millilikten söz edemeyiz. AKP döneminde yapılan icraatların ülke menfaatlerini uygun olup olmadığını da masaya yatırmak gerekiyor. Tohum yasası,  Petrol yasası incelendiğinde,  Çok uluslu şirketlere yaradığını görebiliriz.

“Ne var bunda” diyeceksiniz?

Aslında bir şey yok! Kazandıkları kârı alıp kendi ülkelerine götürmedikleri sürece. 15 yılda özel sektör yatırımları % 8 oranında artmıştır. Bu artış üretim alanında değil, inşaat alanında olmuştur. Anlayacağınıza Fabrika yerine AVM yapılmıştır. Burada da bir millilikten söz edemeyiz.
YAP-İŞLET-DEVRET modelinde de bir millilikten söz etmek mümkün değildir. Evet, yol yapılmıştır. Ama 2 milyar TL’lik köprüyü devletin kendisi yapmayıp, İtalyan bir firmaya günde 40 bin araç geçme taahhüdüyle 22 yıl işletme karşılığında yaptırıyor. Günlük yeterli geçiş olmayınca da devlet günlük 3 milyon lira firmaya ödüyor. Yeni garantili vermişiz bu firmaya. Bu durumda 22 yılın sonunda devletin firmaya ödediği tutar 27 milyar lira oluyor. 13 tane köprü parası ödüyoruz. 22 yıllığına değil de 30 yıllığına verseydik ve hazineden bir para ödemeden, daha milli olmaz mıydı?
Bir ülkenin kalkınması üretimden geçmektedir. Ülkemizde gıdayı ve hayvancılığı dışarıdan ithal ediyoruz. En basitinden buğday’ı Rusya, Kazakistan, ABD ve Meksika’dan alıyoruz. Bu ülkelerin köylülerini kalkındırıp, kendi köylümü kalkındıramıyorsak bunun neresi milli? Bir sarımsağı bile Çin’den alıyoruz. Tarımı ve hayvancılığı öldürüp, çokuluslu şirketlere ülkemizde tarım ve hayvancılık yaptırıp tekelleştirmeyi mi düşünüyoruz?  Dilimizde “MİLLİ” kelimesi, ama icraatlara bakıyoruz gayrı milli. Bir İran’ın bile dış politikasını bile beceremiyoruz. Ambargo konulan İran akılcı dış politika izlerken, Türkiye Agresif dış politikayla yalnızlığa itilmiştir. Bu yapılan yanlışların sonucunda “ Yedi düvel” saldırıyor, deyip yanlışlıklara destek aramak mıdır, milli olmak?

Ya sahi “Milli” olmak ne demektir? Ve “Milli olmak” kimin tekelindedir? 

Yorumlar

Sosyal Medya